BRÜKSEL (AA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin tarım da dahil olacak şekilde güncellemesinin bütün taraflara fayda sağlayacağını söyledi.
Kaymakcı, Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Brüksel'deki Daimi Temsilcilikte düzenlenen "Daha Rekabetçi ve Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Değer Zincirine Doğru" adlı programın açılışında konuştu.
AB Komisyonu ile tarım alanında faaliyet gösteren Türk ve AB özel sektör temsilcilerini bir araya getirmekten memnuniyet duyduklarına işaret eden Kaymakcı, günümüzde tarım ve gıda sektörü ile bu alandaki tedarik zincirlerinin çok önemli olduğunu belirtti.
Kaymakcı, Kovid-19 salgını sırasında hem üretim hem de ürünleri ulaştırma açısından önemli sorunlar yaşanan zorlu bir dönemin tecrübe edildiğini hatırlattı.
Toplantıda, verimli, sürdürülebilir, çevre ve iklim dostu üretim ile tüketicilere taze, sağlıklı ve makul fiyatlarla ürün sunulması konusunda birçok görüşün ele alınacağını anlatan Kaymakcı, tarım ve gıda sektörünün önde gelen isimlerini bir arada görmekten mutluluk duyduğunu belirtti.
Kaymakcı, Türkiye'nin tarımsal GSYH'sinin yaklaşık 75 milyar dolar olduğunu anımsatarak, Türk tarımının AB ortak tarım politikasından faydalanamamasına rağmen hızla büyüdüğünü söyledi.
Türkiye'nin aday bir ülke olarak AB'nin IPARD fonlarından faydalandığını anımsatan Kaymakcı, Türkiye'de tarımın ve çiftçilerin ihracat konusunda iyi durumda olduklarını ifade etti.
- AB ile tarım ticareti 12 milyar avro
Kaymakcı, Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründeki ihracatının 33 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, AB ile tarımsal ticaretimiz yaklaşık 12 milyar avro." dedi.
Söz konusu tarım ve gıda ticaretinin daha da artırılabileceğine dikkati çeken Kaymakcı, "Tarım ürünleri, Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin bir parçası değil. Gümrük Birliği'nde Türk tarımının çok sınırlı bir kısmı var. Gümrük Birliği'ni tarım da dahil olacak şekilde güncellememiz bütün tarafların çıkarına olur." ifadesini kullandı.
Türk tarım ürünlerinin çok kaliteli olduğunu hatırlatan Kaymakcı, pek çok ürünün AB sistemlerine kayıt ve tescil edildiğini anlattı.
Kaymakcı, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Tarım Diyaloğu toplantısının yıl sonundan önce yapılmasını umduğunu sözlerine ekledi.
- Türkiye -AB işbirliği vurgusu
TİM Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, tarımın sadece ekonomik bir faaliyet olmadığını, aynı zamanda ülkeler arasında stratejik ve insani bir bağ kurduğunu söyledi.
Bugünün dünyasında iklim değişikliğinin, biyolojik tehditlerin, gıda güvenliği konusundaki endişelerin ve tüketici tercihlerindeki değişimin AB ve Türkiye'nin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini açıkça gösterdiğini vurgulayan Mutlu, "Aynı bakış açılarını paylaşıyoruz, aynı risklerle karşı karşıyayız ve tüketicilerimizin beklentileri de çok benzer. Dolayısıyla işbirliği bir tercih değil bir tür zorunluluktur." ifadelerini kullandı.
Mutlu, tarımsal üretimin kırılgan olabileceğine işaret ederek, tamamlayıcı üretim yapılarının denge ve güvenlik sağlayabileceğini anlattı.
Zorluklar ve sınamalar karşısında AB ve Türkiye'nin birbirini destekleyebileceğini anlatan Mutlu, "Küresel ticaretin giderek daha korumacı hale geldiği ve transatlantik ilişkilerin giderek belirsizleştiği bir dünyada, AB ve Türkiye arasındaki iş birliği hiç bu kadar önemli olmamıştı." diye konuştu.
Melisa Tokgöz Mutlu, işbirliğinin sadece ticaret hacimlerine değil, aynı zamanda projelerin sürdürülebilirliğine de yansıması gerektiğini anlattı.
AB ve Türkiye'nin birlikte iklim değişikliğine karşı yenilikçi projeler geliştirebileceğini, giderek daha da önemli hale gelen su yönetimi için ortak çözümler üretebileceğini ve biyolojik tehditlere karşı erken uyarı sistemleri kurabileceğini belirten Mutlu, "Çiftçilerimizi ve üreticilerimizi daha dirençli hale getirecek, büyüme ve sürdürülebilirliğin el ele gitmesini sağlayacak tüm girişimlere açığız." diye konuştu.
Mutlu, Türkiye'nin sadece AB'ye tedarik sağlayan bir ülke olmadığını, aynı değerleri paylaşan ve aynı geleceği inşa etmeyi hedefleyen bir ortak olduğunu anımsatarak, "Bu ortaklığı daha da ileriye taşıyalım ve hem bölgemiz hem de dünya için güvenlik ve güven sağlayan bir tarımsal gıda sistemi kuralım." değerlendirmesinde bulundu.
TİM Brüksel Temsilcisi Mehmet Tan da "Tarım ve gıda, AB ve Türkiye için yalnızca ticaret ve büyüme açısından değil, aynı zamanda gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve kırsal geçim kaynakları açısından da merkezi öneme sahiptir." dedi.
Toplantıda, ortak ilgi alanları belirlemeye, yenilikçi çözümler üretmeye ve tarımsal gıda değer zincirini ve ortaklıkları güçlendirmeye odaklanacaklarını anlatan Tan, "Zorluklara karşı yenilikçi çözümler bulmamız gerekiyor. Birbirimizi daha iyi anlamamız gerekiyor. Mevzuat sorunlarını ele almamız, inovasyona yatırım yapmamız ve değer zincirimizi daha sürdürülebilir hale getirmemiz gerekiyor." diye konuştu.
AB Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Direktörü Elisabetta Siracusa ise "AB Tarım ve Gıda Vizyonu" doğrultusunda Türkiye ile AB arasındaki tarımsal ticarete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Programda AB kurumlarından temsilciler, Türk yetkilileri ve gıda ile tarım sektörü temsilcilerinin katılımıyla "Daha Rekabetçi ve Sürdürülebilir Tarım-Gıda Değer Zincirlerine Doğru: Türkiye ve AB Nasıl İş Birliği Yapabilir?" başlıklı yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.
Yuvarlak masa toplantısında, Türkiye ile AB arasındaki mevcut ticaret çerçevesinin değerlendirilmesi, gıda güvenliği standartlarının ve gümrük prosedürlerinin uygulanmasını güçlendirmeye yönelik girişimler, sürdürülebilir ticaret uygulamalarının teşviki, inovasyon ve dijital dönüşümün daha dayanıklı ve rekabetçi tarım-gıda değer zincirlerini nasıl destekleyebileceği gibi çeşitli konular tartışıldı.
Programın ardından, çok sayıda yabancı davetlinin katıldığı bir resepsiyon düzenlendi.